23 Şubat 2013 Cumartesi

En çok görülen ruhsal bozukluk depresyon

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Klinik Şefi ve Başhekim Yardımcısı Doç Dr. Nesrin Dilbaz, Ulusal Ruh Sağlığı ve Eylem Planı’nda Türkiye’de ruhsal hastalıkların görülme sıklığının yaklaşık yüzde 20’lerde olduğunu söyledi HALİL MEMİŞ - İSTANBUL
KKTC’nin Girne şehrinde düzenlenen 6. Ulusal Anksiyete Kongresinde yapılan basın toplantısı kapsamında Kongre Başkanı ve Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Klinik Şefi ve Başhekim Yardımcısı Doç Dr. Nesrin Dilbaz, Ulusal Ruh Sağlığı ve Eylem Planı’nda Türkiye’de ruhsal hastalıkların görülme sıklığının yaklaşık yüzde 20’lerde olduğunu söyledi.   Ruhsal hastalıklar içerisinde anksiyete bozuklukları ve depresyonun, görülme oranının en yüksek olan hastalıklar olduğunu belirten Dilbaz, “DSÖ’ye göre 2000 yılındaki veriler ışığında yeti kaybına yol açan hastalıklar arasında 4. sırada iken 2020 yılında iskemik kalp hastalıklarının ardından ikinci sıraya yükselecektir” dedi. Dilbaz, anksiyete bozuklukları, depresyon ve diğer tıbbi hastalıkların birlikte görülmesinin her 3 hastalığın prognozunu daha kötüleştirdiğini ve intihar riskinin artmasına yol açabildiğini belirtti. “Tıbbi hastalığı olmayan insanlarda depresyon kalp hastalıklarından ölüm riskini yaklaşık yaklaşık 70 artırmaktadır. Akut koroner hastalığı olanlarda ise kalpten ölüm riski 2.5-3.5 misli artırmaktadır. Bu da depresyon ve anksiyete bozukluklarının doğru tanınması ve tedavi edilmesi konusunun sadece o hastalıklara özgü belirtiler açısından değil, riski artırabileceği diğer tıbbi hastalıklar ve onlara bağlı ölüm riski açısından önem kazanmaktadır” dedi. 
Çocukluk çağı travmaları etkili
Doç. Dr. Nesrin Dilbaz, Türkiye’de çocuk istismarı konusunda yapılan araştırmaların gözden geçirildiği bir çalışmada duygusal istismarın yüzde 78 gibi yüksek bir oran ile ilk sırada geldiğinin tespit edildiğini ifade ederek, “Duygusal istismar tek başına görülebildiği gibi fiziksel ve cinsel istismarla birlikte de görülebilmektedir. Fiziksel ihmal veya istismar vakalarının yüzde 90’ında duygusal ihmal veya istismarın olduğu da saptanmıştır” dedi. Doç. Dr. Dilbaz, “Türkiye’de çocuk istismarı konusunda yapılan araştırmaların gözden geçirildiği diğer bir çalışmada ise duygusal istismarın yüzde 78 gibi yüksek bir oran ile ilk sırada geldiği tespit edilmiştir. Duygusal istismar tek başına görülebildiği gibi fiziksel ve cinsel istismarla birlikte de görülebilmektedir. Fiziksel ihmal veya istismar vakalarının yüzde 90’ında duygusal ihmal veya istismarın olduğu da saptanmıştır. Tüm bu veriler, sağlık çalışanlarının ve toplumun farkındalığının artırılmasının istismarın önlenmesi ve erken tanılanması için önemli olduğunu göstermektedir. Depresyon ve kaygı bozukluklarının en önemli nedenleri arasında çocukluk çağı travmaları ve ihmali olduğu göz önüne alındığında bu konunun önemi daha da ortaya çıkmaktadır” dedi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder