Kronik bağımlılık riski

Amerikalı bilim adamları: Alkol, sigara, uyuşturucu gibi bağımlılıklar, nörolojik nedenlere dayalı birer hastalık. Tıpkı bir diyabet ya da kalp hastası gibi görülüp tedavi edilmeliler

Amerikan Bağımlılık Tıp Derneği, 80 uzman tarafından 4 yıllık bir süreçte yapılan araştırma sonucunda "tıp dünyasının anayasası" olarak kabul edilen bazı kurallarda değişiklik yaptı. Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, bağımlılığın aslında davranışsal bir sorun değil nörolojik sebeplere dayanan ve beyinde oluşan kronik bir hastalık olarak kabul edilmesi gerektiği... Artık içki, kumar ve madde bağımlılığı; tıpkı kalp ve diyabet hastalıkları gibi uzun süreli hastalık olarak tedavi edilmeye çalışılacak. 

FRONTAL KORTEKS BÖLÜMLE İLGİLİ 
Daha önce de pek çok bilimsel araştırma, bağımlığın aslında kronik bir beyin hastalığın olduğunu göstermişti. Ancak son araştırma, bağımlılığın beyinde yarattığı değişimlerin, bağımlı olunan söz konusu maddenin bırakılmasından yıllar sonra bile düzelmediğini ve kalıcı olabileceğini kanıtladı. Bağımlılığın beynin frontal korteks bölümüyle doğrudan ilgili olduğunu da kanıtlayan araştırma sayesinde, hastanın doğru tedavi görmesinin sağlanabileceği düşünülüyor.

'ÖZEL BİR TEDAVİ UYGULAMALI'Amerikan Bağımlılık Tıp Derneği de bağımlılığın duygusal veya psikiyatrik nedenlerin bir sonucu olmadığının altını çizdi. Derneğin eski yöneticisi Michael Miller, "Bağımlılık sadece sosyal, ahlâki ve suç oluşturan konularında bir problem değildir. Bir beyin problemidir" diye konuştu. Miller sözlerini şöyle sürdürdü: "Birçok kronik hastalık, kişilerde belli davranışsal değişimlere neden olur. Örneğin kalp hastaları tıbbı tedavinin yanında sağlıklı beslenip spor yapıyorlar. Aynısı bağımlılar için de geçerlidir. Bu nedenle onları suçlamak yerine hastalıklarına göre özel tedavi olasılıkları sunarak yardımcı olmalıyız." Kanada Bağımlık Tıp Merkezi'nin eski yöneticisi Raju Hajelai ise "Hastalık düşünce yapısında, hislerde ve algıda bozukluk yaratıyor. Kısacası, bağımlılık bir seçenek değildir. Bağımlı insanların davranışları onların hastalıkların nedeni değil ancak sonuçlarıdır" görüşünü savundu.