28 Ağustos 2011 Pazar

Antalya kıyıları hazine gibi!


Son olarak 16. yüzyıla ait savaş gemisi batığı bulundu

Antalya kıyıları hazine gibi!
Antalya'da araştırma yapan sualtı arkeologları, 16. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen bir savaş gemisi batığı buldu. Gemideki bronz top ve güneş saati sergilenmek üzere Antalya Müzesi'ne götürüldü.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi ile Selçuk Üniversitesi Sualtı Arkeolojisi Bölümü tarafından Antalya kıyılarında yapılan sualtı araştırmasında 16. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen bir savaş gemisi batığı bulundu. Sıçan Adası açıklarında bulunan batıktaki bronz top ile mermer güneş saati, sergilenmek üzere Antalya Müzesi'ne götürüldü. Yaklaşık 300 kilogram ağırlığındaki topu çıkarmakta zorlanan arkeologlar, iki hafta sonra gemideki 4 adet demir topu da çıkaracak.

FIRTINADA BATTIĞI TAHMİN EDİLİYOR
Güney Antalya Turizmi Geliştirme ve Altyapı Birliği'nin (GATAB) desteğiyle 2 yıldır Akdeniz kıyılarında arkeolojik tespit çalışması yaptıklarını kaydeden Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Hakan Öniz, "Eski bir dalgıç olan Mustafa Vural'ın ihbarıyla yaptığımız çalışma neticesinde muhtemelen ortaçağ veya 16'ıncı yüzyıl başlarına ait bir ait savaş gemisi batığı tespit ettik. Büyük ihtimalle bir fırtına esnasında karaya oturmuş ve parçalanmış. Gemi alabora olurken toplar belirli bir bölgeye yığılmış" dedi.

KİME AİT OLDUĞU TESPİT EDİLECEK
Kıyıya çıkarılan bronz topun günümüze kadar sağlam bir şekilde kaldığını belirten Öniz, topun yıpranmaması için 1 hafta deniz suyunda tutulacağını söyledi. Arkeolojik eserlerin, temizleme ve koruma işleminin ardından sergilenmek üzere Antalya Müzesi'nde uygun bir yere konulacağını kaydeden Öniz, batıkta bulunan 4 adet demir topun da bayramdan sonra çıkarılacağını bildirdi. Öniz, mekanik temizleme işleminin ardından topların üzerinde arma bulunması halinde batığın hangi devlete ait olduğunun da tespit edileceğini açıkladı.

10 METRE DERİNLİKTE BULUNDU
Yaklaşık 10 metre derinlikte bulunan batıktaki eserlerin, sualtı balonları sayesinde kıyıya çıkarıldığını anlatan Öniz, mermer güneş saati ile ilgili de şu bilgileri verdi: "İnsanlar Roma döneminden hatta Helenistik dönemden itibaren saatin kaç olduğunu güneş ve gölgeyle belirliyordu. Çanak şeklindeki güneş saatinin ortasına bir çubuk yerleştiriliyordu. Bu çubuğun gölgesine göre saatin kaç olduğu tahmin ediliyordu. Güneş saatinin Osmanlı dönemine kadar etkin bir şekilde kullanıldığını biliyoruz."

ANTALYA KIYILARI HAZİNE GİBİ
İki yıldır yapılan sualtı araştırmaları kapsamında çok sayıda eserin yerinin tespit edildiğini ve kayıt altına alındığını aktaran Hakan Öniz, "Akdeniz ve özellikle Antalya kıyıları arkeolojik hazine niteliğinde. Bunların tespitini yapmak da bize düşüyor. Sonar cihazları, dedektör sistemleri ve sualtı robotları başta olmak üzere her türlü teknolojiyle çalışmalar yapıyoruz. Bu sayede çok sayıda eseri kayıt altına aldık. Akdeniz kıyılarında ilk kez böyle bir çalışma yapılıyor. Bu araştırma bu açıdan çok önemli" dedi.

SUALTI MÜZESİ AMAÇLANIYOR
Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nden alınan özel izinle gerçekleştirilen araştırma 3 yıl daha devam edecek. Araştırma kapsamında Akdeniz kıyıları, Türkiye'de ilk kez kullanılan sualtı robotuyla taranıyor. Bugüne kadar Roma ve Bizans döneminden kalma amfora yüklü 4, kiremit yüklü 2 ve tabak yüklü 2 batık bulundu. Ayrıca Roma ve Bizans döneminden kalma çok sayıda demir çapa ile bronz çağı ve öncesinden kalma 7 adet taş çapa bulundu. Çapaların en az 5 bin yıllık olduğu belirtildi. Araştırma sonunda Antalya'da bir sualtı müzesi kurulması amaçlanıyor.

2 BİN 500 YILLIK DALGIÇ AĞIRLIĞI
Yaklaşık 15 kişilik bir ekip tarafından gerçekleştirilen araştırma kapsamında geçtiğimiz yıl, ilk dalgıçların kullandığı 2 bin 500 yıllık bir dalgıç ağırlığı da bulunmuştu. Sıçan Adası civarında bulunan 3 kilogramlık dalgıç ağırlığının çok nadir görülen bir örnek olduğu belirtilmişti. Türkiye'de örneği olmayan dalgıç ağırlığının erken arkaik döneme ait olduğu belirlenmişti. Dalgıç ağırlının, 'mureks' adı verilen ve lila boya elde edilen bir kabukluyu çıkarmak için kullanıldığı kaydedilmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder