21 Kasım 2011 Pazartesi

Kafein asabileştiriyor

Beyoğlu Özel Avusturya Sen Jorj Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Meral Kayahan, özellikle yüklü miktar kahve ve çayda bulunan kafeinin insanları asabileştirdiğini belirtti. Kayahan, insanları sinirli yapan kafeinin en fazla kahvede, sonra da sırasıyla çay, kola ve çikolatada bulunduğunu ifade etti. 
Uzman Dr. Meral Kayahan, insanları sinirlendiren etkenler üzerine açıklama yaptı. Sinirlilik halinin artması durumunda kişinin durumunu gözden geçirmesi gerektiğini kaydeden Kayahan, kafeinin; kahve, cay kola, çikolata gibi yiyeceklerin içinde bulunan ve vücutta bağımlılık oluşturan bir madde olduğunu söyledi. Kayahan, “ Bağımlılığın yanı sıra uyku gideren ve enerji verici iki etkisi daha vardır. Bir fincan kahvede yaklaşık 100 miligram, aynı miktar çayda 70 miligram, bir kutu kolada 50 miligram, 100 gram sütlü çikolatada 20 miligram kafein bulunmaktadır.” dedi. 
Kafeinin normal miktarı kişiye göre değiştiğini ifade eden Kayahan, “Kafeine karşı duyarlılık, tüketim sıklığı düzenli olarak alınan miktar vücut ağırlığı fiziksel koşullar gibi birçok etkene bağlıdır. Pek çok çalışma yetişkinler için güvenli olarak tüketilebilecek kafein miktarını günde 300 miligram (yaklaşık 3–4 fincan kahve ya da 5–6 büyük çay bardağıdır) olarak tavsiye eder.” bilgisini verdi. 

BİR FİNCAN KAHVENİN 40 YIL HATIRI, 100 MG KAFEİNİ VAR
“Kafeinin en önemli yan etkisi uykusuzluktur.” diyen Kayahan, şöyle konuştu. “Kafein etkisini kişinin uyumamasına değil de derin uyumasına mani olarak gösterir. Tam dinlenemeden sabah uyanan kişi kendine gelebilmek için ilk başvuracağı şey yine koyu bir fincan kahvedir ve kısır döngü böyle sürer gider.
Stres hormonlarının yükselmesine neden olur. Bu şekilde kan basıncının ve nabız atışını hızlandırır kan damarlarında daralmaya bağlı el ve ayaklarda soğumaya neden olur, mide asit seviyesini de artırır. Bu durum vücudun stres altında verdiği tepkiye yakındır. Adrenalin ve dopomin salgısını artırır. Tüm bu etkilerinin sonucunda peptik ülser, düzensiz kâh atışları veya taşikardi yüksek tansiyon panik atak endişe ve anksiete bozukluğu kemik yoğunluğunda azalma gibi rahatsızlıklara sebep olur. Ayrıca hamile kadınlarda alınan kafein düşük ağırlıklı bebek doğma ihtimalini 2 kat artırmakta ve düşüğe neden olabilmektedir.”
Uzman Dr. Meral Kayahan, insanlarda sinire sebep olan diğer etkenleri ise şöyle sıraladı: 

HORMONLAR: 
Günlük yaşamda karşılaştığımız her yeni durumlarda ve beklemediğimiz olaylarda organizma bu yeni duruma uymak için belli tepkiler gösterir buna stres tepkisi denir. Stres, karşılaşılan olaylarda insanın ruhsal ve bedensel sınırlarının zorlanmasıdır. Bedenin stres etmesi ile de karşılaşması sonucunda beyinde hipotalamo –hipofizer sistem ve otonom sempatik sistem uyarılır. Kortikotropin serbestleştirici faktör (CRP) ve hipofiz ön lobundan salgılanan ACTH nin etkisi ile böbrek üstü bezi kortexinden kortizolun medulladan ise adrenalinin salgılanmasına neden olur. Bu stres hormonlarının etkisi ile kan basıncı yükselir, kalp atışlarında hızlanma, midede hiper asidide, mental aktivitede artış, uykusuzluk terleme, beden ısısı artar solunum derinliği ve hızı artar, iritabilite ve el, ayaklarda üşüme oluşur.

DÜZENSİZ BESLENME: 
Kahvaltı yapmadan evden çıkıyor, gün içinde yoğun iş deposundan dolayı farkında olmadan öğün atlıyorsanız yeterli miktarda su içmiyorsanız, ayaküstü atıştırıyorsanız, ihtiyacı olan karbonitrat, protein ve yağı dengeli oranda alamıyorsanız ve ağırlıklı olarak fast-food tüketiyorsanız düzensiz besleniyorsunuz demektir. Beyinin O2 dışında en önemli enerji maddesi glikozdur. Glikoz meyvelerde hazır halde bulunur. Bu düzenin kötü beslenme hücre yenilemesi işlevini aksatır. Cildiniz çanlılığını ve tazeliğini kaybeder.
Yorgunluk, çabuk yorulma baş ağrısı, aşırı sinirlilik ve düşünce, hafıza sisteminde bulanıklaşma görülür. Bu durumda ne yapmalıyız? Güne kahvaltı yaparak başlayın, gece boyunca aç olduğumuz için beyinin sabah enerjiye ihtiyaç vardır. Daha sonra gıda alımınızı gün içine yayarak 3 ana öğün, 3 ara öğün şeklinde az ve sık beslenerek yiyecekleri iyice çiğneyin, bol su için. Gıdalardan aldığımız tuz miktarı 6 gramı (1 tatlı kaşığı)geçmemelidir. Doğmuş yağ (dereyağı, yağ, kuyruk yağı) oranı yüksek besinleri az tüketin. Aşırı şekerli gıdalardan kaçınılmalı. Ay çiçek yağı soya. Fındık, zeytinyağı almaya dikkat edin. Yarım yağlı süt, yarım yağlı ev yapımı yoğurt, yağsız kırmızı et baklagiller balık ve tavuk eti tercih edilmeli. Uygun miktarlar da ceviz fındık ve badem mutlaka tüketilmelidir.

TROİD: 
Troid bezi, boynun ön kısmında yer alan ve salgıladığı hormonlarla vücut metabolizmasını düzenleyen endokrin bir organdır. En sık rastlanan hastalıkları. Troid hormonun üretimindeki dengesizliklerdir. Troid hormonları aşırı miktarda salgılandığında hipertroidizm, yetersiz miktarlarda salgılandığında ise hipotroidizm meydana gelir. Troid bezinin otoimmin sebeplerle iltihaplanmama troidit, bezin değişik sebeplerle büyümesine ise guatr adı verilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder