8 Ekim 2011 Cumartesi

Spor, göğüs kanserini önlüyor

Atasözlerinde gerçekten büyük hikmetler gizlidir. Ne zaman ilginç bir bilimsel araştırma sonucunu okusam, muhakkak bir atasözüyle ilişkisi ortaya çıkıyor.
Alın mesela, 'İşleyen demir pas tutmaz!' atasözünü. Son yapılan araştırmalara göre, düzenli spor yapan kişilerin organizmasına bol miktarda oksijen girmektedir. Oksijenden zengin kan, hücre zarından elektron çalarak, onları okside eden (Paslandıran) serbest radikallerin etkisini asgari düzeye indirmektedir. Bu gelişim de, hücreleri sağlıklı kılarak, erken yaşlanma ve kanser gibi hastalıkları önler.
Ekim, bütün dünyada 'Göğüs kanseri ayı' olarak değerlendirilecek. Bu ay boyunca, göğüs kanseri konusunda yapılan araştırma sonuçları yayınlanacak. Bunlardan bazıları yayınlanmaya başladı bile.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
EPIC 'European Prospective Investigation Into Cancer and Nutrition Study' adı altında 280.000 kadına dönük olarak yapılan ve 5.5 yıl süren araştırma sonucuna göre; çok az sebze ve meyve tüketenle, çok sebze ve meyve tüketen kadın aynı sıklıkla göğüs kanserine yakalanmaktadır. Yani, meyve ve sebzenin azı veya fazlası önleyici bir etki yaratmamaktadır.
Günde 5 ayrı zamanda 5 küçük porsiyon sebze ve meyve yenildiği ve düzenli spor yapıldığında göğüs kanserine yakalanma riski düşüm göstermektedir.
Body-Mass-Index'i (BMI) 30 kg/m2 olan yani aşırı kilolu obez kadınların göğüs kanserine yakalanma riski, normal kiloluya göre 2 misli artmaktadır.
Menapoz geçirmiş 30.000 kadın üzerinde yapılan araştırma sonucuna göre; BMI değeri 25 kg/m2'den az olan normal kilolu kadınlar düzenli olarak (Haftada 3-5 defa) spor yaptıkları takdirde (Yürüyüş, müzik eşliğinde kültür fizik, cimnastik, hafif tempoda koşu) göğüs kanserine yakalanma riskleri yüzde 30 azalmaktadır. Düzensiz yapanlarda bu etki görülmemektedir.
BMI değeri 25 kg/cm2 ve üzeri olan kilolu kadınlarda yapılan sporun, göğüs kanseri önlemede hiçbir olumlu etkisi olmamaktadır.
Düzenli spor yapan, fazla kilolarını bilinçli beslenmeyle düzenli olarak düşüren kadınlar kansere yakalanma riskini azaltıyorlar. Kanserli iseler, sağlıklı olma şansını arttırıyorlar. 100 saatlik bir spor düzeni ve yağlardan kurtulma diyeti sonunda yüzde 25-30 olumlu sonuç elde ediyorlar.
Karın bölgesindeki yağlar, organizmada mikro iltihaplanmalar yaratır ve kanseri tetikleyecek kimyasallar salgılar. Düzenli spor ve bilinçli yağlardan kurtulma düzeni ile sağlıklı kilo verilir. Organizmada yeni kılcal damarlar meydana gelir, kan ve oksijen tüm hücrelere gider, serbest radikal oluşumu azalır, ostrojen ve testosteron dengesi düzelir, sağlıklı kas, kemik hücreleri yaratılır. Sinir hücre zarları sağlıklı hale gelir, unutma, Alzheimer, Parkinson hastalığına yakalanma riski yüzde 40-60 oranında azalır.

KANSER VE SPOR
Dünyaca ünlü Sporthochschule Köln öğretim üyelerinden Prof. Dr. Christine Graf ve arkadaşlarının yaptığı uzun soluklu araştırmaya göre; mikrobik bir hastalık, aşırı acı 'Kemik metastasına bağlı', halsizlik olmadığı takdirde, kanser hastalarının uzman spor eğiticisi, öğretmeni eşliğinde spor yapması (Özellikle grup halinde) organizma kimyasal düzenini ve moral değerlerini güçlendirmekte, buna bağlı olarak da yaşam kalitesi ve yaşam süresi artımı meydana gelmektedir. Kemo ve Işın Terapisi gören göğüs kanserli hastalar uzman eşliğinde ve düşük tempoda spor (Müzik eşliğinde kültür fizik, cimnastik) yaptıkları takdirde, organizma kimyasal düzeni süratle normal hale gelmektedir. Haftada 2 defa ve düşük tempoyla başlayan bu çalışmalar, düzenli bir şekilde haftada 2-3-4'e kadar yükseltildiği takdirde hem fizik, hem de psişik iyileşme süratlenmektedir.
Bilim, 'Spor yaşam kaynağıdır!' diyerek son noktayı koydu. Bu konuda uğraş veren, öncülük yapan herkese saygı borçluyuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder