8 Ekim 2011 Cumartesi

Şeker hastalığı hızla artıyor

Türkiye Diyabet Epidemiyoloji Araştırma Projesi (TURDEP )’in yapmış olduğu son araştırmalara göre diyabet hastalığı 13 yıl içerisinde iki kat daha arttı. TURDEP’in yapmış olduğu ilk araştırmada şeker hastası yüzde 7.2 iken ikinci araştırmasında 13.7 olduğu açıklandı. Cinsiyete göre diyabet sıklığı ise kadınlarda yüzde 5.75, erkeklerde ise yüzde 3.42 olarak belirlendi. Türkiye’de ulusal düzeyde ölüme neden olan ilk 10 hastalığın yüzde dağılımı incelendiğinde ise, diyabetin yüzde 2.2 ile 8’inci sırada yer aldığı görüldü. Şeker hastalığı dünyada ve Türkiye’de alınan tüm önlemlere rağmen hızlı bir şekilde artıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) diyabetin her yıl küresel ölçekte gerçekleşen tüm ölümlerin %5'inin nedeni olduğunu, diyabeti olan insanların %80'inin düşük veya orta gelirli ülkelerde yaşıyor olduklarını belirtti. DSÖ tahminlerine göre, acil olarak faaliyete geçilmezse gelecek 10 yılda diyabet kaynaklı ölümlerin yüzde 50 oranında artması bekleniyor.
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç.Dr. Mustafa Kulaksızoğlu ortaya çıkan yüzde 13.7 araştırma sonucunun normalde 2025-2030 yılına projeksiyon yapılarak beklenilen bir oran olduğunu söyledi. Beklenilenin aksine 10 yılda şeker hastalığının hızlı bir artış gösterdiğini söyleyen Kulaksızoğlu, “Şeker hastalığı alınan tüm önlemlere rağmen artan bir hastalıktır. Bu hastalığın nedeni kan şekerindeki yüksekliğe bağlı glikoz metabolizmasında yağ metabolizmasında gerçekleşen bozulmalardır. Yani metabolik bir hastalıktır. Kan şekeri yükseldiği zaman tüm vücut etkileniyor” dedi.
ŞEKER HASTALIĞI
NEDEN ÖNEMLİ?
Şeker hastalığının komplikasyonları olduğunu belirten Kulaksızoğlu bunları makramasküler ve mikramasküler olarak açıkladı. Mustafa Kulaksızoğlu, “Mikromasküler  göğüs, böbrek ve sinirlerde oluşan  hastalıklardır. Kazalara bağlı olmayan ayak kesilmelerin en sık sebebi ise şeker hastalığıdır. Şekerle beraber kalp hastalığı kalp krizleri ve felçler çok ciddi oranda artıyor. Şeker yükseldiği zaman tüm vücut etkileniyor. Hem küçük damarda hem de büyük damarda hasara yol açıyor. Bu damarlar da vücudumuzun her yerinde olduğu için vücudumuzu her şeyini etkiliyor. Önlenebilir körlüklerin birinci sebebi de tansiyonla beraber şeker hastalığıdır. Bu açılardan bakıldığında vücudumuzda çok ciddi hasarlara yol açan şeker hastalığını öncelikli olarak önlemek gerek” dedi.
ŞEKER HASTALIĞI İÇİN ALINACAK ÖNLEMLER
Oturup yemek yemek için zaman harcamak istemeyen insanların hızlı tükettikleri besinler sağlıksız beslenmeyle birlikte şeker hastalığı ve başka hastalıklara da davetiye çıkarıyor. Bol kalorili ürünler vücuda alındığı zaman buna paralel hareketin de azaltıldığını ve buna bağlı olarak obezitenin arttığını belirten Yrd. Doç. Dr. Kulaksızoğlu, “Şeker hastalığını önlemenin en önemli yolu obeziteyi azaltmaktır. Obeziteyle beraber erişkin tip dediğimiz tip 2 denilen diyabetin görülme riskini arttırıyor. ‘Tip 2 diyabet 40 yaş ve üzerindeki kişilerde görülen yaşa bağlı, hastanın kilosuna bağlı diyabettir. Tip1 denilen diyabet ise erken yaşta bebeklik yaşlarda da oluşabilen insülinsiz yaşayamayan hastalardır” diye konuştu.
Şeker hastalığında artış görülmeye başlandığı bu dönemlerde doktorlar tip1 olması gereken hastalara artık tip 2 teşhisinde bulunuyor. Mustafa Kulaksızoğlu, “Şimdilerde biz tıp öğrencilerine tip 2 diyabet için 30’lu yaşlarda çıkmaya başlar diye anlatıyoruz. Bu işin çocuk endokrine kısmı da var. Çocuk endokrin hocaları 15’li yaşlarda bile tip 2 diyabetin ortaya çıktığını söylüyor. Bunun nedeni ise sedanter hareketsiz yaşam, gereksiz kaloriyi vücuda bindirmek, yağlı yiyecekleri tüketmektir. Fast-food denilen yiyecekler sadece bilindiği üzere hamburgerler değildir. Etli ekmek de bir noktada üzerine katı yağ sürüldüğünde fast-food yani hızlı tüketilen bir besin maddesidir” ifadelerini kullandı.
ŞEKER HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Şeker hastalığının sanıldığı gibi her zaman belirtiler göstermeyeceğini söyleyen Kulaksızoğlu ‘Hastalarda ağız kuruluğu olmayabilir sık sık idrara çıkma durumu da görülmeyebilir. Şeker hastalığında hastanın şekeri bazen 180 ve 200 üstüne çıkmadan durumundan şikâyetçi olmayabilir. Bu yüzden şekeri çok iyi tanımak, risk gruplarını bilmek gerek. Ailede şeker hastası olan, gebeliğinde iri bebek doğurma hikâyesi olanlar, kilo sorunu olanlarda şeker hastalığı görülme riski vardır dedi.’Erken tanı çoğu hastalıklarda önemli olduğu gibi şeker hastalığının tedavisinde oldukça önemli olduğunu belirten Mustafa Kulaksız oğlu şunları söyledi: ‘Erken tanı şeker hastalığının tedavisinde oldukça önemlidir. Şeker hastalığının ilerlemesini engellenebilir ya da ilerleyecekse de bu ara uzatılabilir.  Daha erken teşhis konulan hastalar kilolu ise ve bu kiloları vererek yeme alışkanlığını düzenlerse şeker hastalığı geçebilir ama bu düşük bir durumdur. Genel olarak şeker hastalığının kesin bir tedavisi yok. Tedavilerle şeker normal seviyede tutuluyor. Hastalar şeker hastalığıyla yaşamayı öğrenmeliler.
HASTALAR NELERE DİKKAT EDECEK
Hastaların yapması geren en önemli şeyin yaşam şekillerini değiştirmek olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kulaksızoğlu, “Hastalar beslenmelerini yeme alışkanlıklarını hareketlerini değiştirecekler. Böyle olduğunda şeker hastalığı çok kolay çok basit bir hastalıktır” dedi. Hastaların nasıl beslenmesi gerektiğini de söyleyen Kulaksızoğlu, “Şeker hastaları her şeyi yiyebilir ama her şeyi kontrollü yemek zorundalar. Basit karbonhidratlı besinlerden uzak duracaklar. Şeker hastalığı kontrolsüz giderse uzun dönemde bir takım komplikasyonlar gelişir. Şekerin yüksek gitmesinin sonucunda göz dibinde kanama olur ve görme kaybıyla birlikte körlükler gerçekleşir. Ayrıca vücutta oluşan yaraların iyileşmesinde de sorunlar çıkar. Türkiye’de trafik kazaları dışında en çok ayağını kaybeden insanların şeker hastası olduğunu unutmamak gerekir” diyerek hastalığın ciddiyetine dikkat çekti

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder